1. kabul ediyorum, aşırı mükemmelliyetçi bir insanım...

    bir işi düzgün yapana kadar belki 10.000 defa, belki 100.000 defa yapıyorum o işi. ne zaman içime sinerse o zaman "tamam oldu bu" diyebiliyorum.

    bu da beni geride bırakıyor sanırım.

    ne kadar doğru bilmiyorum ama ben de "olsun ya sen en güzelini yaptın, boş ver" diyorum kendime.
  2. şu nobel olayından sonra çevremde edebiyat ile uğraşan ne kadar insan varsa hepsi bob dylan dinlemeye başladı ve yıllardır bob dylan fanı olan ben "ulan şimdi özenti zannederler" diye korktuğumdan insanlar beni bob dylan dinlerken görmesin diye epey çaba sarf ediyorum...

    hayır dinlesin ona bir sözüm yok da o sözleri içselleştiremedikten sonra bob dylan dinlesen ne dinlemesen ne. adamda ses bile yok ki, "çok iyi şarkıcı ya" diyorsun bir de. daha önce de yazdım adamın olayı çok başka bir şey diye. ama anlamaz işte bu adamlar...
  3. 1 yıl boyunca bir kızı etkilemeye çalıştım ve aşık edemedim. şimdi de başkasıyla zaten.

    demek ki ne kadar uğraşırsan uğraş olmuyor bazı şeyler.
  4. normalde erkeklerin ilham aldığı kişiler yine bir erkek olur.

    ne bileyim mahalledeki/okulundaki bir abisini veya gördüğü bir film kahramanını falan örnek alır erkekler.

    ilginç bir şekilde bana ilham veren bütün insanlar kadın oldu. gerek inancım olsun, gerek sanata bakış açım olsun hep bir kadın eli değmiştir bunlara.

    sanırım kadınların artık daha çok öne çıkması sebebiyle bu. iyi ki varlar, canlarım benim. ^:swh^
  5. herkese karşı bir maske takıp, kendimi insanlara ifşa etmeyince herkes tarafından sevilen biri oluyorum. ama maskemi çıkarıp gerçek kişiliğimi gösterdiğimde insanların uzak durduğu biri oluyorum.

    demek ki beni olduğum gibi seven birisi yok gerçekten de. illa ki maske takmak gerekli.

    sevginin bile sahte olduğu bir çağda doğmak ne kadar üzücü.